Atıl Samancıoğlu
Kolektif Academy CEO - Co-Founder | Udemy Bestseller Instructor
2010 yılında Boğaziçi Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra P&G’de eBusiness alanında çalışan Atıl Samancıoğlu, kariyerine bu deneyimi sırasında Udemy üzerinden başladığı eğitmenlik yolundan devam ediyor. Udemy’de 4.6 ortalama puana sahip iOS Mobil Geliştirme, Android Mobil Geliştirme, Python ve Etik Hacker'lık eğitimleri 200.000’den fazla öğrenci tarafından takip ediliyor. Aynı zamanda Boğaziçi Üniversitesi'nde Mobil Geliştirme'ye Giriş dersi vemekte ve 2020 yılının başından itibaren Kolektif House ortaklığıyla kurduğu Kolektif Academy’de kurucu ortak ve CEO olarak görev yapıyor.
Kendini nasıl tanımlarsın?
BlueJean dergi röportajı girişi gibi oldu ama devamlı öğrenmeyi ve öğretmeyi seven, teknoloji düşkünü, rock müzik sever, köpek dostu bir insanım.
Yazılım dünyasına attığın ilk adım neydi?
Lisede Tübitak’ın açtığı yazılım yarışmaları vardı. Ben de o zamanlar Visual Basic öğreniyordum. Yarışmaya katılmanın verdiği heyecanla iyice işin içerisine girmiştim. Yarışmada ilk 10’a kaldım ve Istanbul’da finallere gelip sunum yaptım. O hayatımda yaptığım ilk sunum benim için çok güzel bir dönüm noktası oldu.
Bilgisayar Mühendisliği okumayıp yazılım alanında kendini geliştirmek isteyenlere ne önerirsin?
Öncelikle bu kesinlikle bir engel değil. Artık bilgiye ulaşım çok kolay. Bir önceki soruda lisede Visual Basic öğreniyordum demiştim. O zamanlar mecburen kitaplardan açıp okuyorduk, herhangi bir şekilde internet üzerinden ulaşabileceğimiz Youtube, Udemy vb. gibi sistemler yoktu. Fakat şimdi hem çok ucuza çok kaliteli eğitimler alabiliyorsunuz hem de bunu kendi evinizin konforunda yapabiliyorsunuz. Kısaca online kaynakların olabildiğince kullanılmasını tavsiye ediyorum. Fakat burada en önemli şey aldığınız eğitimlerle sınırlı kalmamak. Yani kendini geliştirmek için hackaton’lara, yazılım yarışmalarına, online platformlara katılmak; girişimcilik ekosistemine girmek ve olabildiğince yazılımcı gruplarıyla iç içe olmak en az eğitimin kendisi kadar önemli.
Birçok kişi belirli bir yaşı geçtiği için programlama dünyasına giriş yapmaya çekiniyor, sence yaşın bu işte etkisi ne derece önemli?
Hiç önemli değil. Benim 13 - 70 yaş arasında değişen 200.000’den fazla öğrencim var. Gerçekten 70 yaşında büyüklerimizin Etik Hacker’lık eğitimini alıp kendilerine çok faydalı olduklarını söylediklerini gördüm. Tabii bu iyice uç bir örnek ama en azından 30’lu 40’lı yaşlarında kariyer değiştirmek için benim eğitimlerime başlayıp başaran çok fazla arkadaşımız oldu. Gençken hızlı öğrenmenin verdiği avantaj yadsınamaz ama hiç bir zaman çok geç değil.
Şirket tarafından baktığımızda sence şirketler başarılı yazılımcıların ilgisini çekmek için neler yapabilir, onlara nasıl ortamlar ve olanaklar sağlayabilir?
Çalışma hayatına baktığımızda yazılımcıların en çok şikayet ettiği konu uzun çalışma saatleri olarak görünüyor. Aslında şu sıralar içerisinde bulunduğumuz pandamı karantinası dolayısıyla yazılımcıların evden çalışmasının herhangi bir probleme yol açmadığını gördük. Tabii bu çalışma saatlerini azalttı mı arttırdı mı tartışılır ama bir çok şirkette hala tabu olan haftanın belirli günlerinde evden çalışma konsepti standart hale gelmeli ve gelecek gibi görünüyor. En azından çok yoğun çalışan arkadaşlar için kendi hayatlarındaki önceliklerini düzenlemek konusunda yardımcı olabilir.
Diğer bir konu kariyer planlaması. Junior - Senior - Direktör vs. standart yolu hepimiz biliyoruz. Fakat çok arkadaşımızın yakındığı konu projeden projeye sürüklenirken bu yolun düzgün çizilememesi veya çizilen yoldan proje ihtiyaçları doğrultusunda çok sapılması. Startup’lar için diyecek bir şey yok herkes her işin ucundan tutmalı fakat en azından kurumsal firmalarda mutlaka göz önünde bulundurulmalı.
Ülkemizde yazılım eğitimi sence ne durumda, daha iyi hale getirmek adına neler yapılabilir?
Yazılım eğitimi tam geçiş arefesinde diyebiliriz. Teorik bilginin eğitimde ağır bastığı bir dönemi geride bıraktık. Artık endüstrinin ihtiyaç duyduğu konular da hem eğitim müfredatına dahil ediliyor hem de devletin desteklemesiyle yazılımcı eğitimi için dijital yatırımlar yapılmaya başlanıyor. Bunların hepsi güzel gelişmeler. Muhtemelen ilerleyen dönemlerde dijital hackaton’ların ve bootcamp’lerin ön plana çıktığı güzel günler göreceğiz.
Kolektif Academy yolculuğunu bir de senden dinleyelim, yaptığınız işi nasıl tanımlarsın? Kolektif Academy hedefleriniz ve vizyonunuz nedir?
Kolektif Academy sadece bir eğitim kurumu değil, insanları sıfırdan başladıkları yolculuklarına iş hayatına hazır hale getirmeye çalışan bir girişim. İlgili konularda aldığınız eğitimlerden sonra Kolektif House içerisindeki girişimlerde proje yapma imkanına sahip oluyorsunuz. Üstüne, tabii ki pandemi sonrası, Kolektif House üyeliği gibi avantajlarla girişimcilik ekosistemiyle iç içe bulunup havayı koklama fırsatı da yakalıyorsunuz. Hedefimiz Türkiye’de hem kurumlara hem de bireylere kendilerine uygun eğitim çözümlerini en iyi şekilde sunarak sadece teoride değil pratikte de fayda almalarını sağlamak.
Dersini alan öğrenciler arasından hala iletişimde olduğun, eğitimlerinin katkısıyla kendine yeni yol çizenler oldu mu?
Çok fazla, her ay yüzlerce teşekkür mesajı ve başarılı proje maili alıyorum. Kendi işini kuran, staj bulan, iş bulan, uygulamalar yayınlayan, terfi alan o kadar çok öğrenci var ki yaptığımız işi daha değerli kılıyorlar.
Önümüzdeki yıllarda hangi yazılım dilleri ve teknolojilerin ön plana çıkacağını düşünüyorsun?
Mobil geliştirme alanında Flutter ön plana çıkacak gibi duruyor. Hem cross platform olması hem Google’ın desteği hem de aynı zamanda performansta neredeyse Native yazılıma yakın olması endüstride kendisine yer bulmasına yardımcı olacaktır. Kotlin tabii ki Native geliştirme açısından yine olmazsa olmaz bir hale gelip Java’nın yerini alacaktır.